17 Ocak 2010

Çat!

Süpürge fişi çıkması! Erkekler, bu olay kaçınıza anlamlı bişeyler çağrıştırdı bilmiyorum. Ama daha önce en az bir kez ev süpüren herhangi bir kadınsanız şu an tüyleriniz diken diken oldu. Buna eminim. Elektrikli süpürgenin o hayattan soğutan uğultulu sesi eşliğinde ev süpürürken, ve bu eylemi devam ettirmek için en ufak bir motivasyona bile sahip değilken karşılaşılan o menem olay! Süpürge fişi çıkması - Beni çok sinirlendiriyorsun ve senden gerçekten nefret ediyorum!

Hafta içi her sabah erkenden ve ağlamaklı uyanmaktan, servisi yakalamak için meydana tırmanmaktan ve gün boyu bilgisayar başında oturmaktan, buna bağlı olarak baş ağrısı çekmekten bitap düşmüş bünye yani ben, cumartesi günü öğlene kadar uyuyup uykuya doydum. Evden çıkmak istiyordum fakat Balkanlardan gelen soğuk hava dalgası tüm yurdu işgal ettiğinden dışarıya çıkılacak gibi değildi. 2010 yılına girmemize rağmen hala bazı teknik sorunlar yaşayan internetimiz ise olayın tuzu biberi oldu. Evin içinde sıkıntıdan patlamak üzereydim ve kendime bir meşgale arıyordum. Temizlik yapmaktan hoşlanmayan bir kadın olarak aklıma ilk önce bulaşık yıkamak geldi. Mutfağa gidip musluğun üstündeki tek tük bulaşığı püripak ettikten sonra gözümü yeni bir şeylere dikmiştim. Bir şeyler yapmalı, bir şeylerle oyalanmalıydım. Film izlemek ya da kitap okumak istemiyordum zira bütün hafta kültür ve sanata gerçekten doymuştum. Zaten adeta bir asimetri hastasınınki kadar çekili ve düzenli odama biraz daha çeki düzen vermeye çalıştıktan sonra artık o son çareye başvuracaktım. Kaçış yoktu. Ev süpürmek!
Zor olucaktı, biliyordum ama başka çarem yoktu. O gıcık uğultulu ses ve beli s.kerten o duruş! Dünyanın en bedbaht kombini! Yani, anlayamıyorum; kim o uğultu eşliğinde, yere 45 derece eğik bir açıyla durarak elindeki zımbırtıyı ileri geri ittirmek ister ki? Bunu severek yaptığını söyleyen hiç bir kadına inanmıyorum! Ayrıca o kadınların söyledikleri diğer hiç bir cümleyi de kâle almıyorum çünkü açıkçası aklından birazcık zorunun olduğunu düşünüyorum. (Aklından zoru olmak? Bazı deyimlerimiz cidden üzerine kafa yormayı gerektiyo.)
Neyse, nerde kalmıştım? Ev süpürmek... Makineyi alıp, kablosunu sabrımın yettiği kadar çektikten ve en yakın prize taktıktan sonra başladım süpürmeye. Çevre odaları süpürdükten sonra uzunumsu koridorumuzu geçip salona ulaştım. Her şey olabildiğince iyi gidiyordu, hatta neredeyse alışmıştım bu süpürme işine, derken; çat! Gerim gerim gerilen priz daha fazla uzayamayacağını anlayıp yerinden çıktı ve makinenin sesi aniden kesildi.
Bu olay ikea'nın 38m2'lik evlerinden birinde yaşamıyorsanız mutlaka sizin de başınıza geliyordur. Ne sıklıkta bu durumla karşılaşıyorsunuz bilmiyorum ama ben her seferinde yaşıyorum bunu!! Ve hala her seferinde tam makinenin sesinin kesildiği o an beynim resetleniyo sanki, mal oluyorum bi an için. 'Nooluyo lan!' diyorum. 'Hee' diyorum sonra. Tabii bunlar bir nanosaniye içinde filan oluyo. Saniyeler süren bir monolog yaşamıyorum kendimle, o kadar da aklımı kaybetmedim henüz.
Böyle işte. Aslında sadece fiş çıkınca yaşanan o bir anlık sinir harbinden bahsetmek istemiştim ama baya uzamış yazı.
Başka konu başlıkları da vardı hatta ama şu an hiç biri aklımda değil inanın. Başka baharlara artık. Aslında bazen aklımı biraz kaybetmiş olabilirim diye düşünüyorum.

4 yorum:

hem tombul hem teneke dedi ki...

bu siniri kat be kat artıracak diğer bir olay ise makinenin bir kaplumbağa kisvesine bürünüp ters dönmesidir X)

Elifella dedi ki...

ayy bi de hortumun ikiye katlanması vaaar! o gıcık ses iyice acayipleşir, böyle makinenin ciğerlerinden geliyo gibi çıkar. evlerden uzaak!

Götebörg dedi ki...

peki ya hortuma çoprap sıkışmasına ne dersiniz ya ya hep kızlara değil bole dertler, biz erkeklerde yerlere saçılmış yatak koltuk altına saklanmış çorapların makineye fühlp diye sıkışmasının sanrılarını yaşıyoruz.(aslında cok de fifi dersin geçersin ama bazen o çorabı istiyorsun, arzuluyosun ayağında olsun istiyorsun işte o zaman pisleşirim makineye)

nrrla dedi ki...

fühlp :D