13 Temmuz 2009

Kendimi Durduracak Değilim!

Daha önce bir kitabın piyasaya çıkacağı günü bu kadar hevesle beklediğimi bilmem. Hep eski kült kitapları okuyup arayı kapatma derdinde olmuşumdur. Bikaç yazarın yeni kitapları algıda seçiciliğime tabii girmekte ama onların dahi kitaplarını çıkar çıkmaz alıp okuyamam. Ama bu sefer çok heyecanlıyım, hatta belki Budacı'dan bile heyecanlıyımdır :) Çünkü kuvvetle muhtemel başucu kitabım olucak kitap piyasaya çıkmak üzre: Kendimi Durduracak Değilim!

Şöyle bir kuple sunayım size, beni daha iyi anlayabilmeniz için-

"Akşam makarna yaparız" dedi."Tamam" dedim."O sostan da yapar mısın?" dedi."Yaparım" dedim.Yanağımdan öptü.Sevgililiğimiz, makarna yapmanın bile ayinsel bir neşeye dönüştüğü evredeydi.Çok iyi sos yapan modern bir erkek olarak gururla elimi omzuna attım.Telefonum çaldı.Arayan bir arkadaşımdı."Akşam çıkıyoruz" diyerek,normalde derhal koşarak yanlarına varacağım kadroyu saydı.Kolumun altında makarna yemek için sabırsızlanan bir kadın olduğu için bir an duraksadım."Duruma bir bakayım da,seni ararım" deyip telefonu kapattım.Arkadaşıma "durum" demiştim ve şimdi ona bakacaktım.Baktım.Durum da benim yüzüme baktı ve "Kim o?" diye sordu."Arkadaşlar toplanıyormuş da..." dedim.Sesimde "Amaaan bana ne" diyen bir hava vardı.Oysa içimde eski dostların vaat ettiği,kahkahalarla sulanmış topraklara doğru koşma isteği devasa boyutlardaydı.Makarnaysa bir anda ima ettiği aşkın çok uzağında basit bir hamur işine dönüşmüştü.Durum,o an için dünyanın en zor sorularından birini sordu:"Gidecek misin?"Bunun gerçek bir soru olmadığını biliyordum.Cevabın "Yok canım,ne işim var" tonunda ve makarna ayinini zirvedeki yerine iade eden kalitede olması gerekiyordu.Yapamadım.O an aşkı beceremedim ve "Aslında çok oldu çocuklarla buluşmayalı.." dedim.(Arkadaşlarıma çocuklar diyerek hala buluşmayı küçümsemek için debeleniyordum)Bir suskunluk oldu.Sonra Durum,"Gidecek misin?" derken takındığı sevimli yüz ifadesini,sıkıntılı ve hafif kızgın bir mimikle değiştirerek "Sen bilirsin,istiyorsan git!"dedi.Bu cümledeki kelimelerin direkt anlamına kapılıp arkadaşlarına koşan bir saf olmayı çok isterdim.Ama durum öyle değildi.."

Bu her hafta Uykusuzdaki köşesinde yazdığı yazılardan birinin küçük bir kısmıydı sevgili takipçiler. Ben çok çok başarılı buluyorum. Size de esefle tavsiye ediyorum. Hepinizi öpüyorum..

Bu arada ben 3 günlüğüne Altınoluğa kaçıyorum Nırlanın yanına. Ararsanız ordayım yani!Haydi.Bay.

Hiç yorum yok: