30 Ocak 2010

This week in theatres

Bu ara günler oldukça fantastik geçiyor. Gazetedeki bilgisayarım her ne kadar tüm enerjimi emse de hafta içi !f partilerinden veyahut konserlerden geri kalmıyorum. İyi de oluyor. Beklenen atağı yapamasam da kanatlardan bastırıyorum. Mutlu günler göreceğime inanıyorum. Hadi bakalım...


Haftaya Ezel'i yeni kanalı atv'de izleyerek başladım. Turuncu turuncu böle. Bi acayip. Tık piliz.

Ertesi gün dünyada çok güzel dudaklı insanlar olduğunu fark ettim. Bir kere daha. Ama hala ayrık diş ve ince dudak sorunsalımı Madonna'nınkileri aklıma getirerek savuşturabiliyorum. Sorun iyi bir noktada bence. Madonna'nın dünya starı olduğunu benimse sadece kendi odamın starı olduğumu farkedene kadar genelde başka bir şey düşünmeye başlıyorum. O yüzden fazla derin bir etki bırakmıyor bende. Şimdilik.
Salı günü !f İstanbul'un basın davetinde boy gösterdikten sonra bir kez daha gazeteciliğin doğru meslek olduğuna karar verdim.
Çarşamba günü taze grup 'Kaçak'la röportaj günüydü. Thales'te buluşup söyleştik kendileriyle. 1 saatlik acayip eğlenceli bir söyleşi oldu. Ali ve Övünç sayesinde tabii. 'Ses kayıt cihazının kayıt etmeme ihtimali' paranoyam dışında gayet iyiydi yani. Eve koşup kayıt cihazını deşifre edip okuduğumda, röportaj adeta "beni yazı haline çeviiir, soru cevap yayımlamaa" diye bağırdığı için yazıya dönüştürdüm. Bugünlerde Radikal'in kültür sanat sayfalarında okunabilecek. Okunabildiği zaman kesinleştiğinde de bu blogda linki verilebilecek. -Biraz sabır.
Röportaj sonrası Mask'taki konserlerini dinlemeye gittim. Adamlar sahnede cidden iyi. Özellikle Tarkan'dan 'Bu gece' coverları ve 'I like the way you move'u dönüştürdükleri şahane versiyon...Şubatta Bronx'da tekrardan dinlenmeliler.

Bunların dışında; bir hafta değerlendirmesi yapmaya kalkarsam şunu söyleyebilirim ki; bu hafta en sinir olduğum şey, Sütaşkı reklamı oldu. 'Negadada' kötü değil mi sizce de, bence öyle! Candan Erçetin'in tahammül edilemez bir sesi olduğunu düşünüyorum çoğu zaman.
Zaytung.com'un 'Bunun siyahının mediumu var mı?' anketinden sonra en çok güldüğüm şey neydi bilmiyorum. Muhtemelen sitedeki haberlerden herhangi biriydi. Ama en çok güldüğüm anket oldu.

Bu arada bu postta bir konu bütünlüğü olamadı. Deli kızın çeyizi tadında oldu biraz. Olsun varsın.

Son olarak, "Radikal'in hiç tv izlemeyen tv sayfası editörü olmanın verdiği ironik tat hiçbir şeyde yok. Onu da söyleyeyim." diyor ve burayı terk ediyorum. Bay. demeden önce "Şuraya bir şarkı koyayım da, havamızı bulalım" diyorum. Şimdi bay.

Nedendir bilmem;
Bush - The Chemicals Between Us

Hiç yorum yok: