-Alo?
+Buyrun?
-Radikal İki mi efendim?
+Evet, buyrun.
-Ben bir yazı göndermiştim ama elinize ulaştı mı diye teyit etmek istiyorum, kiminle görüşebilirim?
+Benimle olabilir mesela, Elif ben. Mailinizin başlığı neydi?
-Sabahattin Ali
+Evet aldık, yazınızı. Teşekkürler.
-Şimdi Elif hanım ben daha çok ressamlık üzerine yazıyorum aslında. Kanada'da filan da bulundum.
+???
-Şimdi ama artık İstanbul'da yaşıyorum. Yazları resim yapmak için İzmir'e gidiyorum.
+Hımm, doğrudur, evet, hıhı.
-Kışları da hava soğuyunca İstanbul'a dönüyorum.
+Hıhı evet. Tabii.
-Kanada'ya dönmüyorum artık.
+Hmm?
-Yani yazımı değerlendirirseniz çok sevinirim.
+Değerlendirmeye alıcaz, teşekkürler.
-Hoşçakalın.
+Hoşçakalın.
skip to main |
skip to sidebar
Hakkı
*Elifella Yunanca kökenli Elif ve ella kelimelerinin birleşmesinden oluşmuş ve "Elif'in blogu" anlamına gelenhahsdhg.
*Sitede sıklıkla İngilizce kelimeler kullanılır, baştan söliyim de sonradan "Britanya'nın köpeğisin" filan gibi kırıcı ithamlarda bulunmayalım.
*Bazen inside joke'lar olur, herkes okuduğunu anlamayabilebilir ama tüm bunlar bir yana çok şahane bir blogdur.
*Elifella hiç izlek seçmez, herkese bayılır. İstanbul'un şurasının altı hep kaya, burasının altı kum diye anlatmaya başlayıp kafasına göre deprem haritası çizen amcaları, garsonlara "Şefim!" diye seslenenleri, "Yannız ben nazara çok inanırım" diyen ablaları, "Olm bira hamallık yea" diyen gençleri, herkesi ama herkesi sever ama gazetesinin sayfasını çevirmeye çalışırken ortası bombe olunca o bombeyi kafa atmak suretiyle düzelten dedelere ayrı, derin bir hayranlık duyar.
*Sık sık güncellenmese de bi resimler, bi alıntılar, bi şeyler eklenir, bazı şeyler olur...
*Sitede sıklıkla İngilizce kelimeler kullanılır, baştan söliyim de sonradan "Britanya'nın köpeğisin" filan gibi kırıcı ithamlarda bulunmayalım.
*Bazen inside joke'lar olur, herkes okuduğunu anlamayabilebilir ama tüm bunlar bir yana çok şahane bir blogdur.
*Elifella hiç izlek seçmez, herkese bayılır. İstanbul'un şurasının altı hep kaya, burasının altı kum diye anlatmaya başlayıp kafasına göre deprem haritası çizen amcaları, garsonlara "Şefim!" diye seslenenleri, "Yannız ben nazara çok inanırım" diyen ablaları, "Olm bira hamallık yea" diyen gençleri, herkesi ama herkesi sever ama gazetesinin sayfasını çevirmeye çalışırken ortası bombe olunca o bombeyi kafa atmak suretiyle düzelten dedelere ayrı, derin bir hayranlık duyar.
*Sık sık güncellenmese de bi resimler, bi alıntılar, bi şeyler eklenir, bazı şeyler olur...
3 yorum:
-Alo?
+Buyrun?
-Radikal İki mi efendim?
+Evet, buyrun.
-Ben bir yazı göndermiştim ama elinize ulaştı mı diye teyit etmek istiyorum, kiminle görüşebilirim?
+Benimle olabilir mesela, Elif ben. Mailinizin başlığı neydi?
-Fesleğenli patates püresi yatağında ızgara tavuk!
+Evet aldık, yazınızı. Teşekkürler.
-Şimdi Elif hanım ben daha çok yemek yapmak üzerine yazıyorum aslında. Aslında Samsunluyum...
+???
-Şimdi ama artık İstanbul'da yaşıyorum. Ekmek parası n'aparsın.
+Hımm, doğrudur, evet, hıhı.
-Yapıcak bişi olmuo biliin mi Samsun'da.
-Yani bana bi şans verseniz... bak gör Emine Beder'i silip geçicem!
hehe insanoğlu :)
burada sen elifmi oluyorsun yoksa kanadalımı ? anlamadım.
Yorum Gönder