19 Kasım 2011

Tava

Bir sabah uyansam, pijamalarımın üstüne kalın, kapşonlu, sanki beni bütün kötülüklerden, herkesten, her şeyden koruyacakmış gibi duran hırkamı geçirsem, ayağıma en kolay giyilen ayakkabılarımı taksam, kapıyı çekip yavaş yavaş, hiç acele etmeden, usul usul merdivenleri insem, apartmandan çıkıp sokağı geçip sessizce karşı apartmana girsem, yavaş yavaş, hiç acele etmeden, usul usul merdivenleri çıksam, en üstün bir alt katındaki, sokağa bakan dairenin kapısını çalsam ve karşıma çıkan kişiye desem ki: Altı yıldır mutfak pencerenizin yanında asılı duran tavayı artık ordan indirir misiniz, lütfen.

Hiç yorum yok: