13 Aralık 2010

Nezahat abla

Ara sıra eve temizliğe gelen Nezahat abla bi gün ev kardeşi Çağla'yı arar.
Elif, akşam işten eve döner. Çağla'yla yemek yerler, mandalina faslına geçilir. (Meyve faslı demiyorum çünkü meyve namına sadece mandalina yiyoruz, soyması kolay ve zahmetsiz olduğundan) Bu arada gözler de boş boş televizyona bakmaktadır:

Çağla: Bugün Nezahat abla aradı.
Elif: Ne dedi? "Bidaha gelmicem, götüm çıkıyo sizin pis evinizi temizlicem diye, yeter lan sizle mi uğraşçam" mı dedi?
Çağla: Yok.
Elif: "Evi arada süpürün, yoksa bi daha gelmem" mi dedi?
Çağla: Kardeşi Hollanda'ya gidiyomuş da... "Hani sizin biriniz havaalanında çalışıyodu ya" dedi.
Elif: (Kafa hiç basmayarak) Hangimizmiş o?
Çağla: Nurla'yı diyo!
Elif: Ahaha. Koca uzay mühendisini tek kalemde harcamış kadın!
Çağla: "Neydi onun adı?" dedi. Nurla dedim. "Neeey, ay ne dolambaçlı ismi varmış" dedi. Ahaha.
Elif: Nurla gelince söleyelim, yıllar sonra yepyeni bi yorum geldi ismine. Ahaha.
Çağla: Gülme. Senin için de dedi ki; "Öteki naapıyo, ona da selam söle, onun daha iyice bi ismi vardı." Ahahah.
Elif: Aleykümselam. (Ve gıcık bakışlar)

1 yorum:

nrrla dedi ki...

çilem dolmadı.